Amazonlar

                                             (Amazonlar ve Gladyatörler isimli filmden sahneler)

Ares'in soyundan gelme bir kadın kabilesi olduğu söylenen Amazonlar tıpkı bu taları gibi savaşa düşkündü ve cesaretleriyle nam salmıştı.Amazon(''memesiz'')adının kökeni,ok ve kargı atma becerilerini geliştirmek amacıyla sağ memelerini kestikleri yolundaki efsaneye dayanır.

Ares

Zeus ve Hera'nın oğlu olan Ares savaş tanrısıydı.Ordularla ve muharebelerle bağlantısının yanısıra iç savaş,ayaklanma ve şiddetle de ilişkilendirilirdi.Aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite'yle olan gönül ilişkisinden olan birkaç çocuğu vardı:Deimos(''korku''),Phobos(''panik''),Eros(''arzu'') ve Harmonia(''uyum'').


Ares en az sevilen Olympos tanrısıydı;Yunan panteonuna alınmadan önce ortaya çıkmış olabileceği Trakya'yla bağlantılı bir kültün odağıydı.Karadeniz kıyısındaki Kolkhisliler arasında da oldukça geniş bir kesim ona tapardı.Genelde sevilmemesine karşın,savaşçılardan saygı görürdü.Ancak efsanelerde Ares pek imrenilecek bir asker değildir.Kız kardeşi Athena savaşta ondan üstün olduğunu sürekli kanıtlar.Troya Savaşı'nda Ares'in yanında dövüştüğü Hektor'a karşı Yunan kahramanı Diomedes'i destekler ve Diomedes'in mızrağının yönünü değiştirerek Ares'in yaralanmasını sağlar.Ares oğlu Kyknos'u Herakles'e karşı desteklemeye çalışırken birkez daha yaralanır.Olympos Dağı'na saldıran ikiz devler Otus ve Ephialtes karşısında da mağdur olur.İkizlerce yakalanıp bir kazanın içine zincirlenir ve orada on üç ay,yani ay takvimine göre bir yıl kaldıktan sonra Hermes tarafından kurtarılır.


Güneş tanrısı Helios birbirine sarılmış Ares ve Aphrodite'yi görünce,durumu Aphrodite'nin kocası Hephaistos'a bildirir.Yatağın çevresine görünmez bir ağ sararak sevgilileri o halde kıstıran Hephaistos,bununla da yetinmeyerek tanrıları yataktaki çifti görmeye çağırır.Birlikte olurken yakalanan çiftin manzarası diğer Olympos ilahlarını Homerosvari kahkahalara boğar

Ares'in kızı Alkippe bir gün Atina'daki Akropolis'in eteğinde bulunan bir dereye gider.Orada Poseidon'un oğlu Halirrhotios'un cinsel tacizine uğrar.Saldırıyı gören Ares genci öldürür.Öfkelenen Poseidon derenin yukarısındaki yamaçta tanrıların yer aldığı bir mahkeme heyeti toplar ve Ares'i cinayetle suçlar.Ares haklılığını Olympos ilahları önünde başarıyla ortaya koyar.Atinalılar bu jürili davanın anısına yere Areopagos''Ares'in tepesi''adını verir ve yüzyıllar boyunca burayı cinayet ve küfürle suçlanan kişileri yargılamak için kullanır.

Athena

Savaş,bilgelik ve güzel sanatlar tanrıçası Athena,Zeus'un gözde kızıydı;tam anlamıyla yetişkin ve zırhlı halde Zeus'un başından doğduğuna inanılırdı.

Yunan dünyasında bakire tanrıça anlamında Athena Parthenos diye anılırdı.Buna uygun bir tutumla,diğer Olympos tanrılarının ve tanrıçalarının çoğunun aksine ,hiçbir gönül ilişkisine girmediği kabul edilirdi.Başta Atina ve Sparta olmak üzere,birçok Yunan kentinde koruyucu tanrıça sayılırdı.Bu konumunu yansıtan sanatsal tasvirlerde çoğu kez tam askeri donanımla görünür.

Ancak Athena,efsanelerde sadece bir savaşçı kimliğini taşımaz.Zanaatkarların ve sanatçıların koruyucusu olarak da karşımıza çıkar.Yunanlara yemek pişirmeyi ve dikiş yapmayı öğrettiği söylenir.Yarı-tanrı Prometheus'un bir dostu olarak,bilgeliğini ve zekasını insanoğluyla gönülden paylaşır.

Athena ünlü bir kadın dokumacı olan ölümlü Arakhne'nin yarışma için meydan okuyuşundan kaçmaz.Dokuduğu duvar halısında Atina için Poseidon'la çekişmesini konu alır;Arakhne ise 21 kez tanık olduğu Zeus'un sadakatsizliğini işleyen bir duvar halısı dokur.Arakhne'nin duvar halısının konusuna öfkelenen Athena onun eserini yok eder.Daha sonra Arakhne'nin küstahlığını anlayarak kendisini asması üzerine,ona acır ve bir örümcek olarak dirilmesini sağlar.

İnsanlar Attika'ya yerleştiğinde,hem Poseidon,hemde Athena yeni kent koruyucu ilahı olmak ister.Poseidon üççatallı zıpkınını yere saplar ve böylece doğan akarsu kent sakinlerinin denize ulaşmasını sağlar.Athena ise insanoğluna sonsuz yakacak,yağ v besin kaynağı sağlayacak aşılı bir zeytin ağacı diker.Athena'nın armağanının değerini gören insanlar,yeni koruyucu olarak onu seçer ve kentin adını Atina olarak değiştirir.

Poseidon bir gün Medusa adlı güzel bir genç kızın peşine düşerek onu Athena tapınaklarının birinde kıstırır.Sunaktaki tanrıça heykelinin altında yakaladığı kıza tecavüz eder.Kendi tapınağında yaşanan bu olaya öfkelenen Athena hemen Medusa'yı başında saç yerine yılanlar bulunan çirkin ve yeşil bir Gorgon'a çevirir.Daha sonra Medusa'nın bakışıyla karşılaşan her insan taş kesilir ve bu durum Perseus onu öldürünceye kadar sürer.

Medusa(Uma Thurman Şimşek Hırsızı Filminden)

Medusa(Clash of Titans Filminden Natalia Vodianova)

Artemis

Efsaneye göre Artemis ve Apollon,Zeus'un kuzeni Leto'yla gönül ilişkisinin ürünüdür.Hera bu ilişkiye kızar ve Leto'nun çocuklarını doğuracak sağlam bir toprak bulmamasını diler.Sonunda uygun bir yer olarak Delos adası bulunur ve hatta Artemis doğduktan sonra annesinin ikiz kardeşi Apollon'u doğurmasına yardım eder.Delos daha sonra Artemis kültünün bir merkezi haline gelir.Artemis genç kızken Zeus'u altı dileğini yerine getirmeye ikna eder;bu dilekler arasında sonsuza kadar iffetli ve bekar kalması ve avcılık için gerekli donanıma sahip olması vardır.Böylece ona iffetin,avcılığın ve vahşi hayvanların tanrıçası olarak tapınılır.Dah önce ebelik yapmasından dolayı doğumlarda ondan yardım istenir;ama bir kadının doğum sonrası ölmesi Artemis'in oklarına bağlanır.

Yunan dünyasında Artemis genellikle genç bir avcı kız olaraktasvir edilirdi,ama kültünün çeşitli yönleri vardı:Arkadia'da esas olarak bir orman tanrıçası sayılırdı ve simgesi ayıydı;Kırım kıyısındaki Tauris'te kültü sefahate dönük özellikler taşırdı;adına Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri  sayılan büyük  bir tapınağın dikildiği Ephesos'ta(Efes) bir bereket tanrıçası olarak görülürdü.

Artemis kendisinin ve yanındakilerin iffetini her zaman şiddetle savunur.Örneğin,bir keresinde gözde yoldaşlarından dev avcısı Orion'u,yanındaki kızlardan birine tecavüz etmeye kalkışınca hemen öldürür.Artemis'in yanındaki Kallisto adlı güzel ve erdemli bir nymphaya göz koyan Zeus onunla yatabilmek için Artemis'in görünümüne bürünür.Kallisto'nun bir süre sonra gebe kalması üzerine,Artemis ilişkiyi anlar ve onu bir ayıya dönüştürür.Zeus da sevdiği Kallisto'yu ve ondan olan oğlu Arkas'ı Büyükayı ve Küçükayı takımyıldızları olarak gökyüzüne yerleştirir.

Kallisto ve Zeus

Tanrıların haşinliğini anlatan bir başka efsanede,Thebai kraliçesi Niobe yedi kız ve yedi oğul doğurur.Sadece iki çocuğu olan Leto'ya doğurganlık bakımından üstün olmakla övünür.Leto'nun çocukları Artemis ve Apollon,biri hariç kraliçenin tüm çocuklarını öldürerek öçlerini alır.Niobe'nin kocası Amphion ölü çocuklarını görünce üzüntüden intihar eder.Kedere boğulan Niobe en küçük kızını yanına alarak Sipylos Dağı'na gider.Orada ikisi de taşa dönüşür ve Niobe'nin gözyaşlarından bir dağ nehri doğar.

Ağlayan Kaya(Manisa)

Avcı Akteon ninesi Kyrene aracılığıyla Apollon'un soyundan gelen kişidir.Bir gün elli tazıdan oluşan sürüsüyle dağda avlanırken,bir ormanın pınarında çıplak yıkanan Artemis'e rastlar.Kendisine çıplak haldeyken bakmasına öfkelenen Artemis,onu bir geyiğe çevirir.Akteon'un tazıları yeni görünümüyle sahiplerini artık tanımadıkları için,geyiğin peşine düşerek onu paramparça eder.

Yunan ordusunun Aulis'te toplanarak Troya kentine saldırmaya hazırlandığı sırada,Agamemnon bir erkek geyik vurur ve Artemis'ten daha iyi bir okçu olmasıyla övünür.Artemis duyduğu hınçla rüzgarları keserek,ordunun denize açılmasını olanaksız hale getirir.Agamemnon kızı İphigeneia'yı kurban etmek zorunda kalır;ama Artemis genç prensese acıyarak,kurban olarak onun yerine bir dişi geyik koyar ve onu rahibesi olarak Tauris'e gönderir.

Apollon

Kehanet,müzik ve şifa tanrısı olan genç Apollon büyük bir okçu olarak da tanınır.İkiz kız kardeşi Artemis gibi doğadan hoşlandığı söylenir ve çoğu kez savaş arabası,yay ve okla birlikte tasvir edilir.

Apollon'un kökeninde karma bir Hitit ve Hint-Avrupa mirasının izleri görülür;Yunanlar Zeus'un Leto'yla ilişkisinden doğduğunu söylerler.Efsaneye göre,Hera'nın kıskançlık gazabından kaçmak isteyen Leto,Apollon'u ve Artemis'i güvenli bir ortamda doğurmak üzere Delos adasına sığınır.Apollon'a tapınma merkezleri arasında Delos'un öne çıkması buradan gelir.Apollon'un kehanet kültünün ortaya çıkışı Delphoi'de başlatma ve bitirme gücün den dolayı,hekimlik tanrısı Asklepios'un babası sayılır.Troya Savaşı'nda Yunanları son derece ürküten okların dışında,lir de yaygın olarak Apollon'a yakıştırılırdı.Müzik ve drama şenliklerinde Dionysos'la aynı payede tutulurdu.Olympos Dağı'nda kendisine birçok çocuk veren musaların koro şefliğini yaptığına inanılırdı.



Apollon mızrapla çalınan telli çalgı lirde daha bebekken ustalaşır.Ancak,Hermes oğlu ve çobanların tanrısı Pan daha iyi bir çalgıcı olduğu kanısındadır.Syrinks adlı nympha onun sırnaşmalarına boyun eğmemek için bir saz yığınına dönüşünce ,bu sazları bir dizi düdük haline getirir ve çaldığı ezgilerin Apollon'unkinden daha üstün olmasıyla böbürlenir.İki tanrı arasında yarışma düzenlenir ve dağ tanrısı Tmolos hakem seçilir.Pan'ın kaba ezgileri Apollon'un daha hoş nağmelerine yenik düşer.Tanıklardan biri olan Frigya kralı Midas karara karşı çıkınca,ona eşek kulakları takılır.




Aşk tanrısı Eros okçuluk becerilerini alaya alan Apollon'u nehir tanrısı Peneios ile Kreousa'nın kızı  nympha Daphne'ye aşık eder.Büyük sevdaya düşen Apollon kızı elde edebilmek uğruna başka bir talibi olan Leukippos'u öldürtür.Bakire kalmaya kararlı olan Daphne ondan kaçar.Nehir kenarında durarak,babsından kendisini korumasını ister.Peneios onu bir defne ağacına çevirir;böylece ayakları köklere ve kolları dallara dönüşür.Apollon onun anısına defne çelenkleri takar ve dağıtır.
    

Demeter

Tahıl,ürün ve meyve tanrıçası olmanın yanısıra mevsimleri getirdiğine inanılan Demeter,Attika ve Sicilya gibi tarımsal bölgelerde öne çıkan bir kültün odağıydı.Yunan geleneğinde Rhea ve Kronos'un kızı sayılmasına karşın,köken olarak Hint-Avrupa toprak ana ilahından doğmuş olabilir.

Demeter ürünlerin ekilip biçilmesiyle bağlantısından dolayı,tarlalarda çalışan kadınların gözünde saygın bir figürdü.Dahası,evliliği ve genelde edepli aile yaşamını koruduğuna inanılırdı.Erkekler misilleme yapacağı korkusuyla onun kutsal ağaçlarını kesmeye cesaret edemezlerdi.

Demeter açısından yılın en kutsal vakti hasadın toplandığı,harmanda savrulduğu,şenliklerle ve gizli ayinlerle kutlandığı dönemdi.Demeter'i mutlu etmek gerekirdi.Mizaç olarak zengin gönüllü olmasına karşın,Persephone'nin kaçırılışına tepkisinde görüldüğü gibi,ihanete uğrayınca öfkesinin sert olacağına inanılırdı.

Persephone un kaçırılışı

Demeter hiç evlenmez ama bazı Olympos ilahlarını cezbeder.Erkek kardeşi Zeus bile kıskançlığa varacak ölçüde ona tutulur.Thebai'nin kurucusu Kadmos'un düğününde,güzel tanrıça Zeus ve Elektra'nın oğlu genç İasion'la bir gönül ilişkisine girer.Bunu öğrenen Zeus bir yıldırımla İasion'u öldürür.

Demeter'in başka bir hayranı olan Poseidon daha talihli çıkar.Elde etmeye çalıştığı Demeter bir kısrağa dönüşerek ondan kaçar;ama Poseidon bir aygır biçimine bürünerek,onu kendisiyle yatmaya razı eder.

Demeter'in  birkaç çocuğu vardır.Ölülerin diyarının kraliçesi Persephone ve Dionysos'la bağlantılı eğlence tanrısı İakkhos,kardeşi Zeus'tan olan çocuklarıdır.Oğlu olan zenginlik tanrısı Ploutos'un babası İasiom'dur.Herakles'in yol arkadaşı uçan Arion ise Poseidon'la ilişkisinden doğmuştur.
       
   Persephone                        İakkhos                               Ploutos

                       

Poseidon

Zeus'un erkek kardeşi olan Poseidon deniz ve nehir tanrısıydı.Atlarla ve savaş arabalarıyla bağlantısından dolayı,Yunanlar onun anısına savaş arabası yarışları düzenlerdi.Denizler,kıyılar ve nehir boyları üzerindeki hakimiyetiyle fırtınalara ve depremlere yol açtığına inanılırdı.
Efsanelerde kendi yetki alanıyla yetinmeyen Poseidon'un Yunanistan'daki bazı yerlere hakim olmak için diğer tanrılarla çekiştiği görülür.Bir keresinde Atina'yı kendisine bağlamak ister ama girişimi başarısızlığa uğrar.

Poseidon'un okyanus dünyasının simgesi olan üççatallı zıpkınıyla görülmediği sanat eseri çok azdır.Genellikle balık kuyruklu yarı-at ve yarı yılan yaratıkların çektiği bir savaş arabasını sürerken görülür.Kültü bütün Akdeniz'e,hatta Anadolu ve Etyopya'ya kadar yayılmıştı.

Poseidon'un karısı Amphitrite adlı bir Nereid,yani deniz perisidir.Bu evlilikten doğan Triton çoğu kez babasıyla birlikte tasvir edilir.Poseidon kardeşi Zeus gibi kadınlara düşkünlüğü ile tanınır ve kaçamakları bazen feci sonuçlara yol açar.Bir nymphayla ilişkisinden Polyphemos,yani Odysseus'un karşılaştığı insan yiyen Kyklop dünyaya gelir.Tecavüz ederek bir canavara dönüşmesine yol açtığı Medusa'dan olan oğulları,kanatlı at Pegasus ve Khrysaor adlı devdir.Demeter le kısa kaçamağından uçan insan-at Arion ve nympha-at Despoina doğar.Dev Antaios ve deniz canavarı Kharybdis,yer tanrıçası Gaia'dan olan çocuklarıdır.Girit Kralı Minos'un kızıyla ilişkisinden bir dev avcı olan Orion dünyaya gelir.
     
  Polyphemos                        Pegasus                                Khrysaor
   
                 Arion                                  Herakles ve Antoios
  
           Kharybdis                                 Orion
Zeus'u kızdıran Poseidon ve Apollon,Troya'nın uzun surlarını inşa etmekle görevlendirilirler.Ancak Troya kralı Laomedon söz verilen ödülden cayarak onları aldatır.Poseidon'un intikam duygusuyla Troya'nın üstüne gönderdiği bir deniz canavarı Herakles tarafından öldürülür.Yunanlar Troya'ya karşı giriştikleri savaşta çoğunlukla Poseidon'dan destek görür.Troya'nın düşüşünden sonra,Odysseus çıktığı yolculukta Poseidon'un oğlu tek gözlü Kyklop Polyphemos'un adasına çıkar.Adamlarını yakalayıp yemeye başlayan Polyphemos'u hileyle yener ve gözünü kör eder.Bunun üzerine Poseidon'un gönderdiği fırtınalar,depremler ve Skylla gibi deniz canavarları Odysseus'un İthaki'deki ailesinin yanına dönüşünü sürekli engeller.Sonunda Zeus kardeşini durdurur.

Poseidon efsanelerde Zeus'un emirleriyle sürekli rahatsız edilen bir tanrı olarak anlatılır.Hatta bir keresinde Hera ve Athena'yla bir tertibe girişerek Zeus'u devirmeye çalışır.Zeus yatağına bağlanarak güçsüz hale getirildiği sırada,tahta kimin geçeceği konusunda onlar tartışır.Ama karara varmalarından önce,Zeus bağlarından kurtulur ve Poseidon'u Troya'nın büyük surlarını inşa etme cezasına çarptırır.Buna karşılık,Poseidon Devler Savaşı sırasında Zeus'un yanında cesurca dövüşür.

Hera

Rhea ve Kronos'un kızı olan Hera en güzel Olympos tanrıçasıydı.Efsaneye göre,Zeus aşık olduğu Hera'yı ancak bir guguk kuşu biçimine bürünüp memelerine sarılarak baştan çıkarabilmişti.

Kadınların koruyucu tanrıçası ve Zeus'un karısı olmasından dolayı,Hera'nın görevi evlilikleri kollamaktı.Bir çok efsane onu kıskanç bir eş olarak yansıtır.Bu rolüyle tekeşlilik anlayışının timsali olduğundan,iffetin ve eşe sadakatin bir model işlevini görürdü.Ayrıca doğumları gözetmekle yükümlüydü.Zeus'tan olan çocukları savaş tanrısı Ares,uyumsuzluk tanrıçası Eris,doğum yatağı tanrıçası  Eilithyia  ve gençlik tanrıçası Hebe'ydi.Ancak Hera'nın bütün güçleri sayesinde ateş tanrısı Hephaistos'u tek başına yarattığına inanılırdı.
  
  Ares                     Eilithyia  
  
                 Eris                                           Hebe

Yunanistan'ın Samos,Arkadia,Knossos ve Argos gibi birçok bölgesi Hera'nın doğum yeri olduğunu ileri sürerdi.Zaten kültüne her yerde saygı gösterilirdi.

Hera'yla ilgili hikayelerin birçoğu Zeus'un evlilik dışı ilişkilerini öğrenmesi etrafında döner.Hera bir seferinde tanrılarla işbirliği yaparak Zeus'u sicimle yatağa bağlar ve yıldırımlarını elinden alır.Zeus sonunda bir Hekatonkheir tarafından kurtarılır;ama yattığı kadınların akıbeti pek iyi olmaz.Hera'nın gazabının örneklerinden biri,Zeus'un kaçamaklarında çoğu kez onun dikkatini dağıtan Ekho adlı bir nymphadan sesini almasıdır.

Zeus Hera'yla evlendiğinde,Gaia tanrılara ölümsüzlük kazandıran bir altın elma dalını geline düğün hediyesi olarak verir.Akşam nymphaları olan Hesperidler bu dalı korumakla görevlendirilir ve okyanusun batı ucundaki bir bahçede yüz başlı ejderha Ladon'la birlikte bekçilik eder.Hesperidlerin bahçelerinin günbatımlarına renkli bir görüntü verdiği söylenir.Herakles üstlendiği işlerin birinde batıya yolculuk eder,Ladon'u öldürür ve bazı geleneklerle Hesperidlerin babası olduğu söylenen Atlas'ı Kral Eurystheus için bir kaç elma çalmaya ikna eder;ama tanrıça Athena sonunda elmaları geri alır.

                                                     

Pandora'nın Kutusu

Prometheus'un ateşi vererek insanları daha güçlü kılmayı çalışmasına öfkelenen Zeus ondan intikam almaya karar verir.Hephaistos'u insanoğlunun gördüğü en güzel yaratığı yaratmakla görevlendirir ve tanrılar meclisini toplayarak her birinin yeni yaratığa özel bir yetenek vermesini ister.Tanrıların verdiği özel güçlerden dolayı ona''her şey bahşedimiş''anlamında Pandora adını verir.Kadın,Zeus'un kapalı bir kutuya koyduğu bir çeyizle dünyaya gönderilir.Prometheus'un erkek kardeşi Epimetheus Hermes'in sunduğu Pandora'yla evlenmeyi aptalca kabul eder.Bir gün Pandora merak dürtüsüyle çeyiz kutusunu açar ve istemeden insanların üstüne salgınları saçar.Hemen kapattığı kutuda yalnız umut kalır.

ZEUS(3)

Birçok sevgilisinin olmasına karşın,Zeus sadece iki kez evlenir.Zorla evlendiği ilk karısı Titan Metis,ondan kaçmak için çeşitli kılıklara bürünür;ama Zeus sonunda onu tuzağa düşürür.Sonraki karısı Hera evlilikte sadakat tanrıçası olduğundan,onun kaçamaklarıyla mücadele eder.Kıskançlığı dillere destandır.
    
         Hera                                Metis

Zeus bir gün Europa adlı ölümlü bir kızı çiçek toplarken görür.Şehvetin ateşiyle kendisini bir boğaya dönüştürür ve ağız dolusu çiğdemle kıza yaklaşır.Ardından onu kaçırıp Girit'e götürür ve orada onunla yatar.İkilinin üç çocuğu olur:Likya kralı Sarpedon;öldükten sonra ölüler diyarında yargıç olan Rhadamanthus;Girit'in son kralı Minos.


Zeus'un göz koyduğu bir başka kadın,Sparta kralı Tyndareos'un karısı Leda'dır.Hera'nın kıskanç bakışlarından kaçınmak için,bir kuğuya dönüşerek Leda'yla yatar.Böylece bir yumurtadan Helen ve Polydeukes adlı iki çocuk dünyaya gelir.Çocukların Tyndareos'tan olan ölümlü kardeşleri Klytaimnestra ve Kastor'dur.Klytaimnestra ve Helen daha sonra Sparta ve Miken'in kraliçeleri olarak Troya Savaşı'nda önemli rol oynarken,Kastor ve Polydeukes gökteki ikizler burcuna dönüşür.


Zeus karısı Hera'nın rahibelerinden biri olan İo'ya aşık olur ve onunla yatar.Hera'nın kendisine sadakatsizlikle suçlamasından önce,İo'yu bir ineğe çevirir ve bir armağan olarak Hera'ya geri verir.Hera''yüz gözlü''Argos'u İo'nun başına bekçi diker;ama Hermes bu canavarı öldürüp İo'yu kurtarır.Hera'nın bir atsineğini üstüne salarak eziyet çektirdiği İo deliye dönmüş halde kaçmak zorunda kalır.İyon Denizi'nin ve Boğaziçi'nin adları bir çok yeri dolaşan İo'dan gelir.

ZEUS(2)

Zeus'un doğma vakti gelince,annesi Rhea önceki çocuklarının başına geldiği gibi Kronos'un onu yemesinden korktuğu için Girit'e kaçar.Oradaki nymphalar hizmet verdiği ve cesur Kudretlerin koruduğu bir mağarada Zeus'u dünyaya getirir.Nympahalar Zeus'u emzirirken,Kudretler de Kronos'un ağlayan bebeğin çığlıklarını duymasını önlemek amacıyla mızraklarını kalkanlarına vurarak gürültü çıkarır.Böylece güvenliği sağlanan Zeus daha sonra Gaia'nın himayesine verilir.Girit'te gençlerin büyük tanrının doğuşunu kutlamak üzere gürültülü savaş dansları yapması yüzyıllar boyunca sürmüştür.

Zeus'un kadere ilişkin gücünün ve bilgisinin en canlı göstergelerinden biri tahtının yanında durduğu söylenen iki testidir.İnsanoğlunun başına gelebilecek her türlü şeyi barındırdığına inanılan bu testilerin birinde şanslı şeyler,diğerinde sıkıntılar vardır.Zeus bir kimsenin kaderini belirlerken herzaman bilgece tavrıyla her iki testinin içindeki şeyleri karıştırır.Zeus'un iki testisiyle ilgili efsaneyi daha dokunaklı kılan şey,Homeros'un İlyada destanının son kitaplarının birinde büyük savaşçı Akhilleus'un Troya kralı Priamos'a anlattığı bir hikaye olarak karşımıza çıkar.Bir zamanlar en saygın hükümdarlardan biri olan Priemos,oğullarının hepsini Troya Savaşı'nda kaybeder.Priamos'u Akhilleus'un çadırına götüren sebep,onurlu  bir şekilde gömebilmek için oğlu Hektor'un ölüsünü vermesini rica etmektir.Kaderin karışık niteliğinin bir başka örneği ,en iyi dostunu kaybeden koca Akhilleus'un da kısa bir süre sonra canından olmasıdır.

Akhilleus

 Ayrıca  Brad Pitt Troya adlı filmde Akhilleus 'u canlandırmıştır.